Neden Alevilere Kızılbaş Denir? Tarihin Gölgesinde Bir Kavram
İstanbul’da yaşıyorum, iş yerinde her şey bir düzen içinde ilerliyor, akşamları ise kafamda türlü düşüncelerle evime dönüyorum. Geçen gün, tesadüfen bir sohbette “Kızılbaş” kelimesi geçti. O an bir anlık sessizlik oldu, herkes bir duraksadı. Kızılbaş denilince hemen herkesin aklına farklı şeyler gelir. Ama benim aklıma gelen ilk şey, aslında bu kelimenin geçmişi ve neden Alevilere kızılbaş denir sorusuydu. Bazen kelimeler o kadar iç içe geçmiş oluyor ki, anlamını tam olarak bilemeden kullanıyoruz. Peki, bu terim ne zaman ve neden ortaya çıktı?
Kızılbaş Nedir, Ne Anlama Gelir?
Öncelikle, “kızılbaş” kelimesinin anlamını bir anlamda açmamız gerekiyor. Kızılbaş, tarihsel olarak Alevilerle özdeşleşmiş bir terimdir ve genellikle dini inançları farklı olan, Osmanlı döneminde Sünni olmayan bir topluluk için kullanılmıştır. Ancak bu kelime, daha çok dışarıdan bakıldığında, bir etiket olarak ortaya çıkmıştır.
Peki, gerçekten de neden “kızılbaş” denmiş? Burada iki önemli faktör var: Birincisi, geleneksel olarak Alevilerin başlarında kızıl renkli sarıklar, bandanalar ya da örtüler takmaları. İkincisi ise, bu insanların inançlarını ve yaşam biçimlerini Sünni Müslümanlardan farklı görmeleri. Yani, kızılbaş terimi aslında bir nevi dışlanma, ayrımcılık ve bazen de bir hakaret olarak kullanılmıştır.
Kızılbaş ve Alevilik: Bir Arada Ama Ayrı
Kızılbaş kelimesi ilk kez, Osmanlı döneminde Alevilerin bulunduğu toplulukları tanımlamak için kullanıldığında, aslında çok olumsuz bir anlam taşımıyordu. Ancak zamanla, bu terim yalnızca inanç farklarını değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal ayrımları da işaret etmeye başladı. Alevilere kızılbaş denmesinin ardında, aslında biraz da korku ve yabancılaşma yatıyor olabilir mi? Belki de, insanlar bir şeyin ne olduğunu anlamadan, ona dışarıdan bir etiket yapıştırmışlardır.
Günümüzde bu kelimenin hala ne kadar rahatsız edici olabileceğini düşündüğümde, çevremdeki insanların dilinde bazen yine kulağımıza çalınan “kızılbaş” ifadesinin, bir zamanlar Alevilere yönelik aşağılama olarak kullanıldığını hatırlıyorum. Hala bazı yerlerde “kızılbaş” kelimesi, insanlar arasında derin bir anlam taşıyor ve bazı gruplar için bu kelime hala bir ötekileştirme aracı.
Alevilerin Kimliği ve Tarihsel Arka Plan
Alevilik, kökeni oldukça eskiye dayanan, İslam’ın bazı öğretilerini benimsese de kendi içindeki özgün ritüel ve inançlarıyla tanınan bir inanç sistemidir. Osmanlı İmparatorluğu’nda, Sünni Müslümanlardan farklı bir dini yol izleyen Aleviler, çoğu zaman toplumdan dışlanmış ve ayrıştırılmışlardır. Peki, tüm bunlar bugünün bakış açısıyla nasıl bir anlam taşır?
Birçok Alevi, bu kimliklerini gururla taşır, ancak bu kimliğin dışarıdan nasıl görüldüğü, tarihsel olarak hep bir çatışma konusu olmuştur. İstanbul’daki sosyal çevremde Alevi arkadaşlarım, bazen bu kelimenin ne kadar kırıcı olabileceğinden bahsederler. Kızılbaş kelimesinin, bugün de geçmişten gelen o ötekileştirme duygusuyla yüklü olduğunu hissederim.
Kızılbaş Terimi ve Gelecek: Dilin Gücü
Geleceğe dair düşündüğümde, “kızılbaş” teriminin, toplumda nasıl algılandığının değişip değişmeyeceği konusunda kararsızım. Düşünsene, günümüzde bazı kavramlar bir şekilde evrilip, toplumsal kabul görmeye başlıyor. Belki de “kızılbaş” terimi, zamanla yeniden anlam kazandırtılabilir, ya da belki bir gün unutulup gider. Ama ne olursa olsun, dilin ne kadar güçlü olduğunu ve bir kelimenin zamanla toplumun zihninde nasıl yerleşebileceğini görüyorum.
Bunu bir düşünelim: Ben, ofiste çalışırken, bazen bu tür kelimelerin bilinçli ya da bilinçsizce kullanılmasına şahit oluyorum. Ve bunun, toplumsal yapıyı yansıtan çok daha büyük bir etkiye sahip olduğuna inanıyorum. Kelimeler, bazen sadece bir sözcük olarak kalmaz, bir halkı, bir kültürü, bir geçmişi de taşır. İşte “kızılbaş” kelimesi de böyle bir kelime: Hem bir etiket hem de bir miras.
Sonuç: Alevilere Kızılbaş Denir Mi?
Sonuç olarak, “Neden Alevilere kızılbaş denir?” sorusuna verilecek cevap, tarihsel, kültürel ve toplumsal birçok unsuru bir arada barındırıyor. Geçmişte, bu terim Alevi kimliğini tanımlarken, aynı zamanda bir ötekileştirme ve dışlama aracına dönüşmüştür. Bugün ise, dildeki bu kalıntılar hala yaşamaya devam ediyor. Kızılbaş, bir zamanlar olumsuz bir anlam taşısa da, günümüzde Alevilerin kimliğini, onurlu bir şekilde ifade etmeleri için bir fırsata dönüşebilir.
Bu kelimenin yarattığı etkiyi tam olarak hissetmesek de, belki de her birimiz, kelimelerin gücüne daha fazla dikkat etmeliyiz. Kızılbaş, Alevilik, kimlik ve geçmiş… Bütün bunlar, toplumsal yapımızı, duygularımızı ve ilişkilerimizi şekillendiriyor. Kızılbaş denince, belki bir gün sadece geçmişin bir hatırası olarak kalır, kim bilir?